Kıl Dönmesi Şikayeti Olanlar Hangi Bölüme Randevu Alması Gerekir?

Genç ve orta yaş erkeklerde daha sık görmeye alışkın olduğumuz kıl dönmesi (pilonidal sinüs) şikayeti olan hastalar mutlaka genel cerrahi uzmanına muayene olması gerekir. (1) Fakat dikkat etmeniz gereken önemli bir husus bulunuyor. Her genel cerrah kıl dönmesi alanında uzman değildir!

Kıl dönmesi için hangi bölüm

Genel cerrahi kendi içerisinde alt branşlara ayrılmış bir uzmanlık alanıdır. Bu nedenle daha çok makat hastalıkları alanında kendini geliştirmiş (proktoloji) ile ilgilenen uzmanlara öncelik vermelisiniz. (2)

İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da yaşayanlar için proktoloji uzmanı önerisinde bulunabiliriz. Ücretsiz muayene imkanı ve gelişmiş tedavi yöntemleri uygulayan bu uzmanlara ulaşmak için aşağıda yer alan WhatsApp butonuna tıklayarak bilgi alabilirsiniz.

Ücretsiz Muayene Fırsatı Sunuyorlar
Gidilmesi gereken bölümü ve doktoru anladıktan sonra konumuza güzel bir fırsat yazısı için ara verelim. Türkiye’nin en gelişmiş 4 şehrinde hizmet veren Idea Kıl Dönmesi muayenelerinde ücret almamaktadır. SGK mensubu hastalar için geçerli bu uygulama ile ücretsiz teşhis imkanından yararlanabilirsiniz. SGK anlaşmalı hizmet veren Idea Klinikleri aynı zamanda tedavi ücretlerinde SGK mensuplarına %50 indirim yapmaktadır.

Proctoloji Uzmanları Görev Yapıyor: Başarısı sadece ücretsiz muayene ile sınırlı kalmayan Idea aynı zamanda makat hastalıkları teşhis ve tedavisinde her biri 30 yıla yakın yakın tecrübesi ile Türkiye’nin yakından tanıdığı Proctoloji Uzmanları görev yapmaktadır. Örnek vermek gerekirse şaun en çok uygulanan kıl dönmesi ameliyatlarından biri haline gelen Mikso Sinüsektomi uygulaması kurucu ortaklarımızdan olan Op. Dr. Atilla KAYA tarafından geliştirilmiştir.

Kıl Dönmesi Nasıl Anlaşılır?

Şimdi dilerseniz birazda hastaların hangi şikayetlerde kıl dönmesi şüphesi ile doktora başvurması gerektiğine bakalım. Hastalık ilk başlarda ciddi belirtileri olmadığı için farkına varılmaz. Daha çok cilt altında biriken kılların artması ile ortaya çıkan şikayetler kişinin doktora gitmesini sağlamaktadır. Bu şikayetlere aşağıda detaylıca bakalım. (3)

Makatta Akıntı (Kötü Koku):

Cilt altına giren ve orada biriken kılları vücudumuz yabancı madde olduğunu algılayıp, onları cilde zarar vermemesi için zar ile çevirmektedir. Çok sağlam olmayan bu zar kişinin sert oturması halinde zarar görüp, yırtılma riski bulunmaktadır. Yırtılması sonucu kişide ağrı, ateş gibi sorunlar görünür. Aynı şekilde kılların çevre dokulara zarar vermemesi için vücudumuz bir salgı salgılayarak onları imha etmek isteyecektir. Fakat bu konuda başarılı olması mümkün değildir. Vücudun salgıladığı bu sıvı kılların giriş deliğinden dışarı çıkmaktadır. Günde 2-3 damla şeklinde vücut dışına çıkan sıvı makatta nem, ıslaklık ve kötü kokuya neden olmaktadır.

Makatta Şişlik

Yukarıda aktarmış olduğum durum her zaman mümkün olamayıp, bazı durumlarda sıvı kıl giriş deliklerinin tıkalı olması nedeniyle cilt dışına çıkamaz. Bu şekilde ciltte iltihap dediğimiz şişliklere neden olur. Şişlik nohut tanesi kadar olabileceği gibi daha büyük oranda olabilmektedir. Kıl dönmesi apsesi dediğimiz bu durum ortaya çıktığı anda mutlaka cerrahi yöntemlerle boşaltılması gerekir.

Kuyruk Sokumunda Ağrı

Ortaya çıkan bu şişlik aynı zamanda kuyruk sokumunda kişiyi canından bezdirecek düzeyde ağrıya neden olmaktadır. Kuyruk sokumunda görülen bu ağrı daha çok oturma ve yatma esnasında şiddeti artmaktadır. Apsenin boşaltılması ile birlikte kişi %70 oranında o an rahatlamaktadır.

Kıl Dönmesi Muayenesi Nasıl Yapılır?

Evet arkadaşlar yukarıda belirtmiş olduğum şikayetlerden bir yada bir kaçını aynı anda yaşıyorsanız mutlaka bir Proctoloji (makat hastalıkları) uzmanına muayene olmalısınız. Pilonidal Sinüs muayenesi sadece 2 dakika sürecek bir uygulama olup, gözle yapılmaktadır. Yani doktor kuyruk sokumu bölgesinde ortaya çıkan giriş, çıkış deliği, apse, şişlik durumuna bakarak 2 dakika içinde teşhis koyar ve hastalığın evresine göre tedavi yöntemi belirlemektedir.

REFERANSLAR

  1. Akinci, Ö. F., Bozer, M., Uzunköy, A., Düzgün, Ş. A., & Coşkun, A. (1999). Incidence and aetiological factors in pilonidal sinus among Turkish soldiers. The European journal of surgery, 165(4), 339-342.
  2. Öngel, K., Katırcı, E., Ak, C., & Sarıkan, İ. (2007). Birinci basamakta pilonidal hastalığa yaklaşım. Medical Journal of Suleyman Demirel University, 14(3).
  3. Iesalnieks, I., & Ommer, A. (2019). The management of pilonidal sinus. Deutsches Ärzteblatt International, 116(1-2), 12.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


WhatsApp Destek
İletişim